İzmir'de Gezilecek 8 Harika Yer

Baş döndüren doğal güzellikleriyle, kitaplara konu olan tarihçesiyle, insanın içini ısıtan sokaklarıyla, kendine has lezzetleriyle, müzeleriyle ve tarihi yapılarıyla kendine hayran bırakan bir şehirdir İzmir. Sizlerin de tahmin edeceği üzere, bu zengin şehrin onlarca gezilebilecek yeri vardır.

Konak Meydanı

İzmir’in en gözde turistik noktalarından biri olan Konak Meydanı, hem yerli turist ve kent sakinlerinin hem de yabancı turistlerin çok sık ziyaret ettiği bir adrestir. Bunun sebeplerinden biri Konak Vapur İskelesi ve Konak Metro İstasyonunun meydana çok yakın olmasıdır.

Bunun yanı sıra İzmir Saat Kulesi, Yalı Camii, İlk Kurşun Anıtı, İzmir Büyükşehir Belediye binası ve Hükümet Konağı olmak üzere birçok değerli yapıya da ev sahipliği yapıyor.

Ayrıca, Konak Meydanı’ndan birkaç dakika yürüdüğünüz zaman Kızlarağası Hanı ve Kemeraltı çarşısına da ulaşım sağlamış oluyorsunuz. Konak merkezinin içinde saklı turistik ve tarihi yerleri keşfetmek isterseniz, Konak Meydanı bu keşfe başlamanız için en iyi duraklardan biri olacaktır.

İzmir Saat Kulesi

Konak Meydanı’nın en ihtişamlı yapılarından biri olan Saat Kulesi, Sultan II. Abdülhamit’in tahta çıkışının yirmi beşinci yılının anısına1901 yılında inşa ettirilmiştir. İzmir Saat Kulesi, Vali Kâmil Paşa, Bahriye Mirlivası Said Paşa ve Belediye Reisi Eşref Paşa’dan oluşan bir komisyon tarafından inşa ettirilmiştir.

Kule yirmi beş metre yüksekliktedir, gövdesinde kesme taş, kurşun ve demir kullanılmıştır. Kullanılan bu malzemeler sayesinde tarihi yapının depremlere karşı da oldukça dayanıklı hale gelmesi sağlanmıştır.

Kule üzerinde bulunan saat ise Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından, II. Abdülhamit’e dostlukları şerefine hediye edilmiştir. 1974 yılında yaşanan bir deprem nedeniyle hasar alan bu saat iki yıllığına durmuş. Ancak yapılan onarım çalışmaları neticesinde tamir edilerek kesintisiz şekilde çalışmayı sürdürüyor.

Yalı Cami

Konak Meydanı’nda yer alan diğer bir önemli yapı da Yalı Camii’dir (Konak Camii). Bu camii 1755 yılında Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe Hanım tarafından inşa ettirilmiş fakat mimarı hâlen belirlenebilmiş değil. Ancak cami de ki mermer süslemelerin İzmir Milli Kütüphanesindeki süslemelerle benzerliği nedeniyle Yalı Camii’nin mimarının da Tahsin Sermet olduğu düşünülüyor

Camii sekizgen planla inşa edilmiş ve en önemli özelliklerinden biri de kapı ve pencere kenarlarında Kütahya çinilerinin olmasıdır. Aslında camiinin cepheleri de eskiden çinilerle bezeliymiş, ancak 1964 yılında yapılan onarım çalışmaları sebebiyle günümüze yalnızca pencere ve kapı kısımlarında olan çiniler ulaşabilmiş.

İlk Kurşun Anıtı

Yunan ordusu, 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir işgali başlatmıştır. O sırada ilk kurşunu gazeteci Hasan Tahsin atmıştır. O noktada Yunan askerleri tarafından şehit edilmiştir. İşte Hasan Tahsin tarafından sıkılan bu ilk kurşun, Millî Mücadele’nin başlangıcı olması ile birlikte düşman işgaline karşı gösterilen direnişinde sembolik bir göstergesidir.

Bu anıt İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve İzmir halkının katkılarıyla 1974 yılında Konak Meydanı’na Hasan Tahsin’in anısına inşa edilmiş bir yapıdır. Anıtta Hasan Tahsin’in bir elinde silah, diğer elinde ise Türk bayrağı vardır. Anıtın her iki yanında ise halkın Kurtuluş Savaşı esnasında verdiği mücadeleyi anlatan tasvirler bulunmaktadır.

Anıtın dikildiği tarihten itibaren her 15 Mayıs’ta, İzmir Gazeteciler Cemiyeti bu alanda Hasan Tahsin’i anmak için bir tören düzenliyor.

Kemeraltı-Konak

Kemeraltı, Konak Meydanı’ndan Mezarlık başına kadar uzanarak oldukça geniş bir bölgeyi kaplayan çarşıdır. Bu çarşı 19. yüzyılda İzmir’in ticaret hayatının kalbini oluşturuyor. 1650-1670 tarihleri arasında arastaları ve kiremit örtülü yapısıyla kapalı bir çarşı şeklinde inşa edilmiştir.

Çarşının isminin Kemeraltı olarak seçilmesinin en temel sebebi, Şadırvanaltı Cami’den Havra Sokağı’na kadar uzanan alandaki sokakların üstünün örtülü olmasıdır. Ancak şu an yaşadığımız dönemde bu sokakların üzeri açık durumdadır.

Kemeraltı toplamda 19 farklı hana ev sahipliği yapmış ve kendine has otantik atmosferiyle turistlerin gözde duraklarından biri olmuştur. Bu çarşı her gün canlılığını koruyor ve içerisinde seramik, çini ve ahşap ürünler; halılar, otantik kıyafetler, hediyelik eşyalar ve kilimler başta olmak üzere birçok çeşit ürün satılıyor. Ayrıca İzmir’in turistik açıdan son derece popüler olan Hisar Camisi ve Kızlarağası Hanı da bu çarşının sınırları içinde yer alıyor.

İzmir Arkeoloji Müzesi

İzmir Arkeoloji Müzesi 1927 yılında Asar-ı Antika Müzesi ismiyle Aya Vukla Kilisesi’nde açılıyor. Ardından 1943 senesinde adı değişiyor ve 1984 ise Bahribaba Parkı’nın içine taşınıyor. Parkın içinde yer alan arkeoloji müze binasının, zemin katında kütüphaneler, eser depoları, teşhir odaları ve laboratuvarlar yer alıyor.

İdari bölümler için birinci kat ayrılmış olup İki ve üçüncü katlar içinde ise sizi sergileme salonları karşılıyor. Toplamda 4 kata sahip olan bu binada; Smyrna, Teos, Klazomenai, Efes ve Bergama gibi bölgelerdeki kazılar sonucunda elde edilen eserlerin sergilenmektedir. Batı Anadolu tarihine ilgisi olan kişiler için çok zengin bir keşif durağıdır. Hafta boyunca her gün açık olup 08:30 ile 19:00 saatleri arasında gezilebiliyor.

İzmir Kültürpark

Kültürpark, 1922 yılında çıkan büyük İzmir yangınında küle dönen bir alana yapılıyor. Bu park, 1 Ocak 1936 tarihinde Behçet Uz’un öncülüğü ile Atatürk’ün İzmir’i fuarlar kenti yapma amacı doğrultusunda kuruluyor.

Parkın kapladığı alan 420 bin metrekaredir. Yeşilin bin bir tonunu barındıran bu alan da 8 binden fazla ağaç ve 200’den fazla bitki bulunuyor. Ağaçların hepsi sigortalıdır ve bitkilerin çoğu yurt dışından getirilmiştir.

Kültüppark’ı toplam 4 farklı konferans ve 14 kapalı sergi salonuna ev sahipliği yapıyor. Ayrıca sporseverler için de birçok alternatifi içinde barındıran bu parkta, tenis kortlarından koşu parkurlarına, kapalı spor salonundan halı sahaya kadar birçok bölüm bulunuyor. Birçok fuara da ev sahipliği yapan İzmir Kültürparkı; sanat, doğa, spor ve huzur dolu tatil geçirmek isteyenlerin mutlaka görmesi gereken bir alandır.

İzmir Etnografya Müzesi

İzmir Etnografya Müzesi 19. Yüzyılda inşa edilmiştir. Neoklasik tarzda inşa edilen bu binanın üç kattan oluşmaktadır. İlk iki katta yer alan teşhir salonlarında XIX. yüzyılın sosyal hayatına ilişkin önemli sergiler mevcut. Bu salonlarda ağırlıklı olarak, yok olma durumuyla karşı karşıya kalan, halı dokumacılığı, nalıncılık, tenekecilik, göz boncukçuluğu, çömlekçilik gibi geleneksel el sanatlarına odaklanıyor.